Sayın Kaymakamımız Yasin ŞAHİN'in 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Mesajı
İnsanı insan yapan ve bireyin sırf insan olmasından dolayı sahip olduğu dokunulamaz, vazgeçilmez, devredilemez ve üstün nitelikli ahlaki değerler olan insan haklarını vurguladığımız bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günümüz Kutlu Olsun!
Bilindiği üzere II. Dünya Savaşı’ndan sonra devletlerin, bireylere tanınan hak ve hürriyetlerin güvence altına alınması konusundaki fikir birliği sonucu BM Genel Kurulu, 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul etti. Bildiri’nin imzalandığı “10 Aralık” günü ise “İnsan Hakları Günü” olarak her yıl kutlanmaktadır.
20. yüzyılda insan hakları alanındaki en önemli gelişme ise bireyin ulusal hukuk öznesi olmasının yanında, uluslararası hukuk öznesi durumuna da gelmeye başlamasıdır. Devletler artık uluslararası ilişkilerde günümüz teknolojisinin getirdiği sonuca göre yol almakta ve insan odaklı yollar izlemek mecburiyetinde bırakılmaktadır. Zira savaş teknolojisi günümüzde artık yok edici sonuçlar doğurabilecek seviyeye ulaşmıştır.
Ülkemiz, uluslararası barış ve güvenliğin korunması, sorunların çok taraflı olarak ele alınması ve insan haklarının güçlendirilmesi bağlamında BM’ye büyük önem atfetmektedir. Bu bağlamda günümüzde uluslararası insani yardım sisteminin içinde bulunduğu tıkanıklık karşısında BM nezdinde tarihte ilk kez düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi (DİZ), Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 2016 yılında İstanbul’da düzenlenmiştir. Ev sahipliğimizde gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi, bir defada en fazla ülkenin katılım sağladığı BM merkezli New York dışındaki en büyük zirve ünvanını almıştır.
“İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın.” anlayışımız gereği geçmişimizden aldığımız bu güçle ülkemizin özellikle insani yardım konusunda öncü rol oynamaya devam edeceği bilinmelidir.
Tarihsel sürece bakıldığında ise insan haklarına yapılan vurgu Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) “Veda Hutbesi”nde yerini alacak kadar anlamlı bir geçmişe sahiptir. İnsan hakları alanında oluşturulan belgelerde yer alan hükümlerin neredeyse tamamı, çok önceden Veda Hutbesi’nde yerini almıştır.
İnsan sevgisi denilince aklımıza çağlara ışık tutan Mevlana gelmektedir. Mevlana, Peygamber Efendimiz’in ahlakını ve yaşam tarzını kendisine ilke edinmiş önemli bir düşünürdür. Onun bütün eserlerinde sevgi, hoşgörü, anlayış, fazilet gibi insani duyguları ön plana çıkardığını görürüz. “Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz. Benim çatım gökyüzü, insanlar ise ailemdir.” diyen Mevlana sevginin önemine dikkat çekerek en önemli hazinemiz olduğuna vurgu yapar.
Bir başka manevi şahsiyetimiz Yunus Emre’nin insan sevgisi anlayışımıza da dayanak oluşturan “Yaradılanı hoş görürüz, Yaradandan ötürü” sözüyle konuşmamı sonlandırırken Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun kuruluş amacında da yer aldığı üzere tüm uygulamalarımızın temel referansını insan onuru oluşturmalıdır.
